Sana pendim vardır mesel bemesel Durub-u emsalde neler demişler Guş eyle getirme hatıra kesel Deliden al uslu haber demişler
Kamil ol kamilin sözünü dinle Hasm olma kimseye kimse seninle Hasmın karıncaysa merdane anla El üzre el arşa çıkar demişler
Akil akillerden alır sayağı Cahil söz anlamaz delik kulağı Subhadek kimsenin yanmaz çırağı Çark-ı felek durmaz döner demişler
Lazım olur bir gün sakla yarağı Dost başı gözetir düşman ayağı Issın tutmaz unmadığın orağı Varır el tarlasın biçer demişler
Sallanır mı deve tutsan kulağı Abdal israf eder çok olsa yağı Çölmek yuvarlanır bulur kapağı Herkes misli mislin arar demişler
Her dem daim sanma mihr ile mahı Kül eder mermeri mazlumun ahı Gedayı şah eder hem geda şahı Takdir tedbirleri bozar demişler
Aynına alma hiç cihanın varın Bulursan bugün ye gam çekme yarın Cinsine olmazsa her kim mukarin Akıbet yolundan azar demişler
Adadan dokunsa bir seng-i hara Gam çekme sen ana ol dil-i derya Pak übiperva ol (...) güya Geri al (...) ular demişler
Drub-u emsalin çukur ovası Anas olmıyanın olmaz babası Öksüz kuşun sanma kalır yuvası Anı da Mevlası yapar demişler
Sana bir cevabım dinlersen safi Yola çık bele çık koma insafı Sofradan elin kes mecliste lafı Dilden gelir başa keder demişler
Bir büyük çarşıdır aşkın pazarı Biaşk olan bilmez andaki karı Her kişi beğenmiş almış bir yarı Güzel odur gönül sever demişler
Alçak ol alçağı yek sever beyler Görmez misin suyu alçağa çağlar Her ne kadar yüksek olursa dağlar Yollar üzerinden aşar demişler
Serkeş olup germe kimseye boyun Murad ütmek imiş oynarsan oyun Ne kadar çok olsa sürüde koyun Cümlesin bir kasap kırar demişler
Guş eyle nasihat dinle makali Ciddi say edegör ve sakla mali Bir dosta keşf etme zaruret hali Selamı sabahı keser demişler
Ayb değil her şeyin aslı sorulur Rehberi olmıyan yolda yorulur Yokuşta emanet kuskun kırılır El atına binen iner demişler
Bed aslolanlara n eylesin öğüt Hiç meyva verir mi kavakla söğüt Değirmende unun elinle öğüt Akil işin kendi tutar demişler
İylik et diyeler ta sana iyi Kem olur aslında kem olan soyu Herkese hazırdır kazdığı kuyu Zalime belası yeter demişler
Yalancılar sözü doğru söylemez Yalan söze akil belin bağlamaz Deme sakın kendi düşen ağlamaz Ağlar belki gözü çıkar demişler
Mürvetsiz meclisten kaldır tabanı Kadrin bilmiyene yedirme nanı Sırtında olmazsa eğer tumanı Gönlünden yarım bez geçer demişler
Bu sözüme sakın eyleme sen şek Naehle terbiye hiç etme emek Katırın aslında var çünkü eşek Anınçün ademi teper demişler
Bilir pekmezciyi görünce sinek Su koşan dolar mı hiç delik süzek Yola doğru gitmez yularsız eşek Mıhsız tahta dingil atar demişler
Ne acep aksidir bu çark-ı felek Yenmez oldu kat a kimseden yemek Kavim hısım güya bir acı kelek Akraba akrepten beter demişler
Şerifi uzatma sözü insana Darbımesel sığmaz nice divana Elin attığı taş gider yabana Akrabadan gelir zarar demişler
Dostu akrabayı getirme dile Cümlesin verseler almam bir pula Pek sakın malını kaptırma ele Her iş akçe ile biter demişler |